İşte Muş Belediye Başkanı Feyat Asya ile özel röportajımız:
FeyatBey; Belediye Başkanlığınızın 9. yılındasınız,Feyat Asya’yı anlatır mısınız?
Ben öncelikle Basın İlan Kurumu tarafından kabul gören, dijital mecradaki şehrimizin ilk gazetesi olan internet sitemiz Alparslan Diyarı’nı tebrik ediyorum. Şehrimize, şehrimiz insanlarına hayırlı işler yapacağının kanaatiyle başta sizin şahsınızı ve ekibinizi tebrik ediyorum. Allah hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Ben Feyat Asya. Muş doğumluyum. Orta öğretimi burada bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Açık öğretim İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunuyum ve aynı zamanda İlahiyat Fakültesi önlisans mezunuyum.
Daha sonra da yüksek lisansı Muş Alparslan Üniversitesi yerel yönetim alanında bitirmiş durumdayım. İkinci dönem Muş Belediye Başkanlığı görevini üstlenip görevin sonuna da yaklaşmış bulunmaktayız. Öncelikle inşallah şehrimize ve şehrimizin insanlarına taahhüt ettiğimiz projeleri ya bitirdik ya da dönem sonuna kadar bitirmek üzere çalışmaları devam etmektedir.
Kendinizi nasıl yetiştirdiniz? Tabiri caizse tırnaklarınızla kazıyarak nasıl bu duruma geldiniz?
Öncelikle tabii biz göreve geldiğimizde kısa, orta ve uzun vadede yapılması gereken çalışmalarımızı planladık. Kısa vadede yeşil alanlarımızın çoğaltılması sonrasında da şehrimizin belediyecilik anlamındaki fiziki yapılara öncelik verdik. Şehirlerarası otobüs terminalimizi yaptık, bitirdik, hizmete sunduk. Şehrimiz hayvancılık şehri olması hasebiyle hayvan pazarımız ve mezbahanemizi hizmete sunduk. Şehrimizin meyve sebze hali yoktu, modern bir meyve sebze hali, soğuk hava deposunu hizmete sunduk.
Tıbbi atık sterilizasyon merkezini çok önemsedik çünkü tıbbi atıklar hem insan hem çevre hem de hayvan sağlığına çok büyük zarar veriyordu. Tıbbi atık sterilizasyon merkezini yaptık ve hizmete sunduk. Daha sonra katı atık düzenli depolama sistemimizi kurmak üzere şuanda mobil nakil istasyonu kurmak üzere ortalama şuan günde 130 ton civarında çöpümüzü Bitlis Katı Atık Depolama Birimine gönderiyoruz. Vahşi depolama sistemi ile depolanan katı atıklarımızın vahşi depolama sisteminde sona erdirerek bu anlamda şehri ve çevre sağlığını önemsediğimizden dolayı bunları bitirdik.
Akabinde kültürel anlamda şehrimizin gençleri, çocukları ve kadınları için ilkini Muratpaşa Mahallemiz ve Sunay Mahallemizde olmak üzere iki tane bilgi evi inşa ettik. Bu bilgi evlerinin çok işlevsel bir görevi olduğunu görünce de Zafer Mahallemizde, Yeni Mahallemizde iki tane daha bilgi evi yaparak hizmete sunduk. Sonra bunlara çok talep olunca özellikle dezavantajlı kadınlarımızın, gençlerimizin ve çocuklarımızın iletişim merkezi olarak gördüğümüz bu bilgi evlerinden beş tane daha inşa etmek suretiyle, Saray Mahallemizde, Hürriyet Mahallemizde, Bağlar Mahallemizde, Sütlüce Mahallemizde ve Güzeltepe Mahallemizde olmak üzere beş tane gençlik merkezi ve bilgi evleri olarak bildiğimiz kültür merkezlerini inşa ettik.
Şuanda da onların teftişleri yapılmış olup önümüzdeki eğitim-öğretim döneminin başında da hizmete sunacağız. Bunun yanında iki tane kültür merkezi, bir tanesi kadın kültür merkezi olmak üzere hemşerimiz, hayırsever eğitimci iş adamı olarak hepimizin tanıdığı gönüllere taht kuran Giyasettin BingölBeyefendi kendi annesinin adına kadın kültür merkezi, bir de Bursa Büyükşehir Belediyesi kardeş belediye olmamız hasebiyle Sunay Mahallemize tam bir gençlik merkezi inşasını yaptık. Dün, besmelesi olarak aile danışmanı Saliha Erdim hanımefendinin konferansını icra etmek üzere bismillah dedik ve açılışını yapmış olduk. Bunun yanında gençlerimizi dinledik ve spor ve sosyal alanlar oluşturmak üzere hem Ahmedi Xani Parkımızda hem Lale Vadisinde hem Göletli Parkıyla birlikte yeni terminalimizin hemen arka kısımda nizami bir spor kompleksini inşa ederek gençlerimizin hizmetine sunmuş olduk.
Bununla birlikte şehrimizdeki en büyük eksikliklerden bir tanesi de yeşil alan olarak eksiklik addettiğimiz sosyal mekanlar inşa ederek birincisi Lale Vadisinin 140 dönüme yaklaşan, üç etap halinde yaptığımız rekreasyon alanı, içerisinde bulunduğumuz Göletli Parkımız, yine eski stadyumun yerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Millet Bahçemiz, Ahmedi Xani Parkımızla birlikte küçük çaplı mahalle parkları inşa ederek özellikle kadın kardeşlerimize, genç kardeşlerimize sosyal mekanlar oluşturarak şehrimizin yeşil alan eksikliklerini de gidermek üzere kısa ve orta vadedeki çalışmalarımızı bitirdik.
Ancak uzun vadede dediğimiz çalışmaların en başında şehrimizin altyapısı yoktu. İçme suyu şebekelerimiz, aspes borulardı. İçme suyu depolarımız tamamen işlevlerini yitirmiş, artık sağlıklı su depolama imkânınız olmadığından bütün içme suyu depolarımızı, içme suyu şebekelerimizi de yeniledik. Bununla birlikte şehrimizde kanalizasyon şebekeleri bir kısımda hiç yoktu, var olanlar da yok hükmündeydi. Yağmur yağma esnasında binlerce insanın evlerine kanalizasyon suyu, atık sular ve yağmur suyu atıyordu. Bunu hemen projelendirip bankamızın kredi finansmanıyla altyapımızın tümünü değiştirmek suretiyle içerisine de yağmur su kanalları da ilave ederek, doğalgaz, TEDAŞ ve Telekom çalışmalarıyla birlikte altyapı çalışmalarımızın tümünü bitirmiş durumdayız.
Bununla birlikte içme suyu bu şehrin en büyük kangreni halindeki bir eksiklik, sıkıntımızdı. Yine 2019 yılında, öncesinde proje ve fizibilite çalışmaları bitmiş 2019'da da Sayın Cumhurbaşkanımızın Malazgirt'e teşrifleriyle birlikte talimatlandırdı. İçme suyu şebeke isale hattı ve arıtma tesisinin ihalesi yapıldı. Bu sene, ağustos ayının ilk haftaları yani içerisinde bulunduğumuz bu günlerde inşallah gün hesabı sayarak da ham suyumuzu şehrimizin şebekelerine vereceğiz. Arıtma tesisimiz de yılsonunda bitmiş olacaktır. Yine uzun vadede planladığımız şehrin altyapısını tamamladıktan sonra da atık suların tümünün Karasu Nehrine dökülmesi, hem şehrimize hem bize hem çevre sağlığı, hayvan sağlığı, insan sağlığına ciddi manada sıkıntı verdiğinden projemizi yaparak Japonya Kalkınma Ajansı desteği ile ihalesini yaptık. Yeni teslimini yaptık.
Şuanda kazma vurulmuş haldedir. İnşallah kısa sürede de bu atık su arıtma tesisimizin çalışmalarını da bitirmiş, hizmete sunmuş olacağız. Bununla birlikte artık sosyal verimlilik anlamında da Halk Ekmek Fabrikamızı kurmuş ve günlük 60 bin adet ekmek çıkaracak şekilde hazırladık. Yerel esnafında zararı olmayacak şekilde ekmek çıkartıyoruz. Ancak depremi yaşadığımız günlerde tam, bütün gücümüzle 60 binin üzerinde ekmek çıkarıp deprem bölgelerine gönderdiğimizde de önemli bir iş yaptığımızı gördük şu anda Halk Ekmek Fabrikamız da bu şekilde çalışmaktadır. Bununla birlikte 5 megavat GES projemizinde sonuna gelmiş bulunmaktayız. Kısa sürede o da inşallah gün hesabı sayıyoruz, 5 megavat güneş enerjisi sistemiyle temin edeceğimiz enerjiden Muş Belediyesine ve Muş halkının istifade etmesiyle çalışmalarımızı sonlandırıyoruz. Tabii altyapı tamamlandıktan sonra üstyapı çalışmalarımızı da öncelikle İstasyon Caddesinde, akabinde Cumhuriyet Caddesinde, akabinde Eski Erzurum Caddesinde ve Milliyet Caddemizin bir bütün olarak kaldırım işgaline son verilip yeniden kaldırım düzenlemeleri ve asfalt düzenlemeleri ara ara devam etmektedir.
Tabii İstasyon, Cumhuriyet caddelerimiz bitti. Eski Erzurum Caddesi ve Hürriyet Caddesi sonuna doğru yaklaşmış bulunmaktayız. Bununla birlikte ara bağlantı yollarımız, Kurtuluş Caddesi, şu anda Gazi Caddesi, eski Acil Yolu, Şifa Hastanesinin bulunduğu caddelerimizde de yenileme, kaldırım işgallerine son verme, aydınlatma ve asfalt çalışmalarımızı da süratle devam ettirmekteyiz.
Tarihi eser ve restorasyon çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Ben öncelikle Cumhurbaşkanımızın şahsına ve diğer devlet büyüklerine teşekkür ediyorum. Elbette sadece Muş Belediyesinin bütçesiyle yetinmedik. Proje destekleri gördük, hibe desteklerini gördük ve kendimizde olabildiğince kaynaklık etmeye çalıştık. Şunu söyledik, dedik ki içme suyu istiyorsak içme suyu parasını isteyenin değil herkesin bir borcu olduğunu düşündük ve bunu temin etme cihetine gittik.
Öz kaynaklarımızı kullanmak konusunda birkaç tane proje uyguladık. Belediyemizi, aralarını kat karşılığında vermek üzere bunları finansman temininde kullandık. Yani şunu söyleyeyim bugüne kadar finansman noktasında ciddi bir sıkıntı yaşamadık diyebiliyorum.
Eğitim alanında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Belediyecilik aslında hiçbir zaman tek yönlü ya da benim asli görevim budur demekle yapılacak bir hizmet alanı değildir. Belediye gerek doğumundan ölümüne kadar, mezar hizmetlerinden, kadına, gence, çocuğa her anlamda varoluş gösterme zorunluluğu vardır. Bizler de öncelikle bilgi evlerimizde ders çalışan çocuklarımıza kaynak temini, kitap temini, kütüphane desteğini vermek üzere bir yol izledik. Daha sonra meslek edinme kursları, LGS, KPSS çalışan ve bir adım ötesi TUS'a çalışan doktorlar dahi sınıf temini ricasında bulundular. Biz de sınıf temin ettik. Yine LGS'ye çalışan bütün öğrenci kardeşlerimize, köyler dâhil olmak üzere kaynak desteğinde bulunduk. Bununla birlikte de üniversitemizle, Milli Eğitimle, Halk Eğitimle de belli periyotlarla eğitim seminerleri, mesleki eğitimleri, materyal eğitimlerini yapıyoruz.
Doğrusu finans ve para gerektiren hizmetlerimizin sonuna geldiğimizden dolayı önümüzdeki aylarda, önümüzdeki yıllarda eğitime destek noktasında daha ciddi bir alan inşallah oluşturacağız. Dün olduğu gibi yarın da eğitime destek noktasında çalışmalara devam edeceğiz.
Gördüğümüz kadarıyla tüm kamu kurumlarıyla uyumlu çalışma sergiliyorsunuz. Bu başarınızın sırrı nedir?
Doğrusu, biz göreve ilk geldiğimizde bir sloganımız vardı, " Ortak akıl, birlikte yönetim." diyorduk. Dolayısıyla halkın en küçük sıkıntısından, en büyük sıkıntısına gidebiliyoruz. Aramıza hiç mesafe koymadık. Bir yol açılacaksa vatandaşın ön yargısı varsa gittiğimizde haşır neşir olduğumuzda, olayı izah ettiğimizde bunun çok faydasını gördük. Özellikle altyapı çalışmalarımızı sürdürürken her salı günü mahalle buluşmalarımızda icra bizi çok güçlü kıldı. Vatandaş adına vatandaşın bütçesini kullanıyorsun.
Vatandaş sokakta, çarşıda, pazarda duyduklarını birebir senden öğrenme, sana sorma fırsatını bulduğunda siz kendi alanınızda daha güçlü oluyorsunuz. Çünkü ben mahalle buluşmalarına gittiğimde bu durum sınırsız bir alan oluşturdu. Sizin mahallede ya da sokakta duyduğunuz bilgileri bana direkt olarak sorun. Eğer ben yanlış yapmış ve günah işlemişsem istifa ederim. Siz yanlış düşünmüşseniz doğrusunu öğrenmiş olacaksınız. Dolayısıyla biz hangi hizmet olursa olsun halkla birlikte yürüdük. Bunun ciddi manada faydasını gördük. Yine şehirlerarası ulaşım hatlarını birleştirince de dolmuşçu esnafıyla belli periyotlarla toplantılar yaptık ve bunu anlatmaya çalıştık. Yani bir idareci, bir yönetici en önemlisi bir yerel yönetici halkla iç içe olduğu kadar güçlüdür.
Halkla haşır neşir olduğu, halkın fikrine, düşüncesine önem verdiği kadar güçlüdür. Biz bunun faydasını gördük ve Allah ömür verdikçe de çalışmalarımızı bunun üzerinden sürdüreceğiz.
Belediye başkanlığı döneminde hiç risk aldığınız projeler veya çalışmanız oldu mu?
Şunu söyleyelim, yaptığınız her iş eski köye yeni adet getirmek gibidir. İster istemez insanların hayat konforuna dokunuyorsun. Altyapı çalışmalarına girdiğin zaman tozu, dumanı, su kesintisi, yollar köstebek yuvasına dönüştüğü zaman insanlar buna tepki gösterebiliyor. Biz de insan olduğumuz için tabii ki acaba doğru mu yaptım, yanlış mı yaptım diye düşünüyoruz. Geriye dönüp arkama baktığım zaman iyi ki de risk almışız diyorum.
Birinin bu riski alması gerekiyordu. Bu birilerinin de başkası olmasını beklemek yerine bismillah diyerek benim yapmam gerektiği anlayışıyla başladık ve çalıştık. Ciddi manada pişmanlık duyduğum bir proje yok. Bir gün şunu söyleyebilirim sizlere altyapımız bitti, yeni şebeke su verince Karşıyaka Mahallemizde ana şebeke patladı, çok büyük bir patlamaydı, büyük bir sıkıntı yaşadık.
O gün biraz çaresiz kaldım doğrusu ancak bu anlamda arkadaşlarıma gerçekten bir daha teşekkür ediyorum. Saat dokuz buçuk olunca boruları değiştirdik, suyumuzu depoya ulaştırdık deyince de hamd ederek derin bir nefes aldık.
Yapmak isteyip de yapamadığınız bir proje oldu mu?
Beni çok heyecanlandıran ve büyük bir şevkle başlamak istediğim, malumunuz Muş'un eski yerleşim alanı, tarihi mekânlarımızın bulunduğu Çarşıbaşı olarak bildiğimiz Ulu Camii, Şerif Camii, Alaeddin Bey Camii, Yıldızlı Han, Karasu Hamamı ve Müştak Baba Türbesi tarihi, "Geçmiş bin yıldan gelecek bin yıla" projemiz vardı. Hala çok önemsediğim bir projedir. Çünkü şehrin hem geçmişini, tarihi vesikalarını gün yüzüne çıkartmak hem de orada nefes alabilecek bir alan kurmak için projemizi yaptık, kamulaştırma esnasında vatandaşlarımızla ilerleme kaydedemedik. Tarihi Ulu Camiimizi Vakıflar Genel Müdürlüğü aracılığıyla restore ettik.
Alaeddin Bey Camii aynı şekilde, Yıldızlı Han'ımız, tabii Muş'un 1500’lü yıllara yakın bugün ki AVM mesafesinde bir handı. Biz onu aslına uygun Belediye olarak restorasyonunu yaptık. Karasu Hamamı ve Müştak Baba Türbesini de içine alacak bir kompozisyon kurmak istedik. Orada vatandaşlarımızla bir görüş birliği sağlayamadığımız için o projemiz yapılamadı ancak hala arkasındayım. İsteyip de yapamadığım projem odur diyebilirim.
Yerel seçimlere kısa bir zaman kaldı. Bu seçimlerde tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?
Şimdi tabii iki dönemdir ben bu şehrin belediye başkanlığını yapıyorum ve mensubu olduğum partinin Genel Başkanının takdirine bırakıyorum. Eğer tekrar uygun görülürsem bununla mutlu olacağımı söyleyebilirim. Fakat amacımız işimizi görevimizin son saatine son dakikasına kadar layıkıyla yapmaktır. Tabii süreç daha başlamadı bunun inisiyatifini tamamen Genel Başkanımıza ve Genel Merkezimize bırakmaktayız. Vatandaşlarımızın, tabii aday gösterildikten sonra inisiyatifi önemlidir.
Teveccühleri olursa hizmet yapmak isteriz ama en nihayetinde hala süre var. Biraz gözlemleyeceğiz. İnşallah, Rabbimin takdiri, halkımızın teveccühü ne gösterirse biz de onu alnımıza koyarız.
Son olarak Muş'a ve Muş halkına mesajlarınız var mı, ne söylemek istersiniz?
Herkes kendi bulunduğu şehrin en iyi olduğunu iddia eder ama ben gerçekten bizim şehrimizin, şehrimiz insanlarının ciddi manada hizmete layık olduğunu düşünüyorum. Ve hizmet noktasında eksiklerimizin olduğunu gördük. 10 yıllık bir süre içerisinde, tarihi dokularımızdan, sosyal-kültürel anlamdaki çalışmalarımıza, yani Muş Kalesi var, türkülere konu olmuş bir kalemiz var. Ama biz geldiğimizde kale diye bir şey yoktu. Bu şehri en azından adına yakışır şekilde nasıl bir kale inşa edeceğiz, biz kendi geçmişimizi 1870'li yıllardaki Bulanık Adılbazet köyündeki bir yaşam evini getirip kalemizin Muş kültürünü inşa ettiğimiz gibi, bu şehrin görünmeyen hala saklı olan ciddi manada güzellikleri olduğuna inanıyorum. Bu halkın gerçekten hizmete layık olduğunu, şimdi birçok siyaset büyüklerimiz söyledi altyapıya girerseniz bir daha seçilmezsiniz, yer altına gömülürsünüz dediklerinde biz altyapının tam ortasında ikinci kez seçime gittik ve halkımız teveccüh gösterdi.
Bu anlamda kim gelirse biz oluruz ya da bir başkası olur Muş Belediyesi, Muş Belediye Başkanı hizmet ve sorgulanmasını istiyorum. Mutlak suretle daha fazla üretmek, daha fazla hizmet etmek, daha fazla bu şehrin güzelliğine güzellik katmak için bir çaba içerisinde olmalıdır. Kendi şahsım adına da bunu söylüyorum. Çünkü hamd olsun el attıkça bu şehir yeşillendi, bu şehir güzelleşti ve yeterli midir, hizmette asla kanaat yoktur. Halkın hizmete layık olduğunu ve bu halka daha fazla hizmet etmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu vesile ile iki kez beni seçen Muş halkına, oy veren yahut vermeyen herkese teşekkür ediyorum. Sadece oylarıyla değil çalışmalarımızda tıkandığımız noktalarda; sokak, yol, cadde açmadan tutun altyapı çalışmalarını yaparken hayat konforlarına dokunduğumuz bir dönemde dahi hep desteklerini gördük ve inşallah bu şehir daha güzele daha iyiye layık olması gerektiğinin bizlerin de birliğimizin, beraberliğimizin daim olmasını diliyorum. Çünkü biz birlikte çok daha güçlüyüz ve bu şehrin ortak paydada buluşacağımız menfaatlerini, şahsi menfaatlerimizin önüne geçirmemiz gerektiğini biliyoruz.
Son olarak da Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifi vardır, "Nehir kenarından dahi abdest alırsanız suyu israf etmeyiniz." bu süreçte su israfından kaçınılması, boşa akıttığımız her suyun bir başkasının mutfağında, banyosunda akmayan su olduğu anlayışıyla hassasiyet göstermesini diliyorum. Bir kez daha yerel basınımızın önemini bilen bir siyasetçi olarak da Alparslan Diyarı'nı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
İnşallah bu şehir hak ettiği noktalara hep birlikte, basınıyla, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle, meslek odalarıyla, kamu kurum ve kuruluşlarıyla, siyaset mekanizmasıyla, mülki idare amirliğiyle gelir. Bizlerin ortak paydası hizmet olsun, ortak paydası kardeşlik olsun, ortak paydası bu şehrin güzellikleri olsun diyorum ve teşekkür ediyorum
Haber: Emrullah Özbey/Kader Akçil
