Mutfaklarda yeniden ilgi görmeye başlayan tahta kaşıkların, daha çok Çin'den getirilmesi nedeniyle, yıllardır kaşıkçılık mesleğini devam ettirmeye çalışan ustalar hayal kırıklığı yaşıyor.
Anadolu'da genellikle şimşir ve gürgen ağacından yapılan, doğal ve sağlıklı olması nedeniyle yüzlerce yıl tercih edilen tahta kaşıklar, teknolojinin gelişimi ile unutulmaya yüz tuttu.
Sayıları giderek azalan kaşık ustaları, daha çok dekoratif amaçlı kaşıklar yaparak ayakta durmaya çalıştı. Tahta kaşıklar, son zamanlarda mutfaklarda kolay çizilebilen ürünlerin kullanımının artmasıyla yeniden ilgi görmeye başladı. Bu sefer de ustalar, Çin'den gelen ucuz ve kalitesiz ürünler nedeniyle sıkıntı yaşamaya başladı.
Konya'da dedesi ve babasından öğrendiği kaşıkçılığı sürdüren, ortopedik engelli Mustafa Sami Onay, "Kaşıkçılar" olarak bilinen ailesinin 4 kuşaktır bu mesleği yaptığını söyledi.
Son yıllarda mutfaklarda kolay çizilebilen ürünlerin yaygınlaşmasıyla tahta kaşık kullanımının da arttığına dikkati çeken Onay, şöyle devam etti:
"Şimdi teflon tavalar, tencereler üretiliyor. Bunun son zamanlarda gündeme getirilmesinden dolayı tahta kaşığa talep var gibi görünüyor. Fakat Çin'den 'Çin kaşığı' adı altında tahta kaşık yaptırıp getirenler var. Tahta kaşığımız bile Çin malı oldu. Biz 3 liraya kaşık satmaya çalışırken, marketlerde 1 liraya Çin kaşığı diye ürün satılıyor. Menşeinin ne olduğunu, üzerindeki cilanın ne olduğunu bilen yok. Çırak yetiştiremiyoruz. Gençler bu işle uğraşmıyor. Üstüne bir de Çin'den kaşık gelince bu zanaat haliyle yok olmaya mahkum kalıyor. Bu durum, Türk kültürüne ve sanatçısına büyük darbe vuruyor. Milli olan, bizim değerimizi taşıyan ürünleri kullanalım."
HABER MERKEZİ