Mazlumun Yanında Olmanın En Sessiz Yolu: Boykot

  • Ziraat Bankası Reklam

Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, anneler evlatlarının cesetlerini kucaklarken; dünyanın öbür ucunda bir fincan kahve, bir telefon markası, bir çift spor ayakkabı o ölümlerin sessiz sponsoru olabiliyor.

 

Biz burada alışveriş yaparken, onların orada hayatları parçalanıyor.

Biz bir ürünü sepetimize eklerken, bir İsrail bombası bir hastaneye düşüyor.

 

Artık susmak yetmez, sadece üzülmek yetmez.

Vicdan sahibi her insan için bu bir sınavdır.

Bu yazının amacı duygusallık değil; uyanmaktır, uyandırmaktır.

 

Boykot, sadece bir ekonomik tepki değil, bir ahlak mücadelesidir.

İsrail terörüne ortak olan her şirketten, her markadan uzak durmak; mazlum Filistinli kardeşlerimize “Yalnız değilsiniz” demenin en somut yoludur.

Bu bir alışkanlık değil, bir direniştir.

Bu bir vazgeçiş değil, bir yeniden doğuştur.

 

Unutma ki, o marketten alacağın her ürün ya zulmü besler ya da direnişi büyütür.

İsrail’i destekleyen markalardan alışveriş yapmak, Gazze’deki bir çocuğun feryadına sırt çevirmektir.

Kimi zaman bir simit yemek, o çocuğa bir dua olur.

Kimi zaman pahalıdan değil, vicdandan alışveriş yapmak; o annelere sahip çıkmak olur.

 

Ey vicdan sahibi kardeşim!

Artık sorumluluğumuz büyük.

Filistinli mazlumlara destek olmak istiyorsan, ilk adım şudur:

Terörist İsrail’in ve destekçilerinin mallarını hayatımızdan çıkarmalıyız.

 

Bu bir öfke değil, bilinçli bir duruştur.

Bu, onurlu bir neslin en sessiz ama en güçlü çığlığıdır.

Ve bu çığlık, belki bir gün adaleti doğurur…

 

Vicdanını sepetine koy. Çünkü boykot; en temiz haykırıştır.