Sosyal Medya Algısı ve İftira

Son zamanlarda gündemi meşgul eden, her ortamda dillendirilen, sosyal medya hesaplarında paylaşılan ve dolaştırılan hususlardan biri de; ‘’Sosyal medya aracılığıyla oluşturulan algı ve idea edilen suçlamalar’’ konusudur. Toplumsal çatışma ve tartışmaya neden olan, insanları ayrıştıran ve huzursuzluk yaratan bu durum maalesef toplumsal sorun haline gelmiştir. Kişilerin görüş ve bakış açılarını değiştirmenin en iyi yolu sosyal medya üzerinde algı oluşturmaktır. Algı yönetimi, insanların zihinlerinde bir düşünce veya inanç oluşturmak için belli bir konuda belirli bir kitleyi etkilemek için tasarlanan taktik ve psikolojik operasyondur. Algı yönetiminde amaç medyada bilgi kirliliği oluşturmak, kamuoyu yaratmak, gündemi meşgul etmek, hedef kitleyi etkilemek, ikna etmek ve fikrini değiştirmektir. Sosyal medya üzerinden yalan haber yayarak bir insanı karalamak, kötülemek, itibarsızlaştırmak, fitne tohumlarını yaymak, halkı kin ve düşmanlığa yönlendirmek o kadar yaygın hale geldi ki… Özellikle de seçim dönemlerinde seçimin gidişatını değiştirmek ve sonuçlarını etkilemeye çalışmak gayesiyle ortaya atılan iddialar kamuoyu oluşturma ve gündemi değiştirmeye yönelik adımlardır. İftira dolu haberler ve paylaşımlar masum insanların hayatlarını zindana çevirebiliyor ve yaşamlarını çekilmez hale getirebiliyor. Kötü ve art niyetli kişiler kin ve nefret duygularıyla hareket ederek intikam alma amacıyla bazı sosyal medya hesaplarında oluşturulan sahte hesaplarla kişilere yönelik temelsiz, mesnetsiz, asılsız ve seviyesiz iftiralarla haddini aşan ithamlarda bulunabilirler. Kişiyi hedef tahtasına koyarak halk nezdinde itibarını zedeleme, ayağını kaydırma ve ‘’çamur at, tutmazsa da izi kalır’’ maksadıyla yalan haberler yaymak ve paylaşımlar yapmak gayri ahlaki bir davranıştır.

  Bu tip paylaşımların gerçeklik payı da olabilir; lakin bana pek samimi ve inandırıcı gelmiyor. Madem ortada büyük bir usulsüzlük var kasıtlı olarak susmanın, dile getirmemenin ve beklemenin anlamı var mıdır? Kurum, kuruluş ve bireylere ait yolsuzluk ve hırsızlıkların öğrenildiği an zaman kaybetmeden kanıtlarıyla beraber kamuoyu ile paylaşılması ve halkın bilgilendirilmesi taraftarıyım. İddia edilen usulsüzlüklerle ilgili gerekli adli ve idari mercilere suç duyurusunda bulunulmalıdır. Nedense 5 yıl boyunca hiçbir ideada bulunmayan ve paylaşım yapmayan bu kişiler belli zamanlarda özellikle de seçim akşamı paylaşım yapmaya başlarlar. Bu tür idealarda bulunan kişiler hakkı savunan, israfı düşünen, devlet malını koruyan, hukuksuzluğa göz yummayan, doğru, dürüst ve samimi olsaydılar son güne kadar beklemezdiler. Kanaatimce bu tip haber ve paylaşımlar son güne bırakılıyorsa orada menfaat çatışması, siyasi rant ve kirli çıkar ilişkisi vardır. Toplum olarak hepimizin hata yaptığı, yanlışa düştüğü durum şudur; Sosyal medya hesaplarında herhangi bir konu hakkında paylaşılan haberlerle ilgili şahit ve bilgi sahibi olmadan söz sahibi olmaya, değerlendirme yapmaya ve peşin hüküm vermeye başlamamızdır. Bu sebeple gerçekliği teyit edilmemiş algı ve iftira idealarına karşı bireylerin çok daha dikkatli davranması, bilinçli olması, aklını kullanması ve şüpheci yaklaşması gerekmektedir. Bu tür idealar doğru da yanlış da olabilir. Bize düşen sahte hesaplarla yapılan paylaşımlara ve ortaya atılan her ideaya itibar etmemek, haber kaynağının güvenirliğini sorgulamak, haberin doğruluğunu araştırmak ve kanıta dayalı bilgiler ışığında değerlendirmektir. Olayla ilgili ismi geçen kişilere karşı peşin hükümlü hareket edilmemeli, önyargıyla yaklaşılmamalı, sorgusuz sualsiz yargılanmamalı ve cellatlığa bürünmemeliyiz. Şunu çok net ifade ediyorum! Haber kaynağını sorgulamadan, olayın gerçek yüzünü bilmeden her paylaşıma balıklama atlamak; kanaat bildirmek, ortamlarda konuşmak, yaymak ve sosyal medya hesaplarında paylaşmak art niyetli ve cahil kişilerin vasfıdır.

  Algı oluşturma amacı taşıyan, bilgi kirliliğine sebep olan, kitleyi yanıltma ve kandırma amacı taşıyan bu tür söylem ve paylaşımlara ‘’ Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.’’ anlayışıyla sessiz kalınmamalıdır. Gerçek payı olmayan kirli propagandalara, yakışıksız söylemlere ve ucuz iftiralara duyarsız kalmamak adına toplum olarak tepkimizi ortaya koymamız ve sert eleştiri yapmamız gerekiyor. Gereken tepkiyi vermezsek bu tip asılsız iddia ve iftiraların önünü kesemeyiz, salgın hastalık misali belli dönemlerde ortaya çıkarak hızla yayılır.